MERT SOYLU
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Batı Trakya Türk’lerinin efsane lideri Dr. Sadık Ahmet’in 24’üncü ölüm yıldönümü nedeniyle Yunanistan’da yapılan törenlere gitmeden partisinin Edirne İl Başkanlığı basın açıklaması gerçekleştirdi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Edirne sınır şehri olduğu için turizmde önemli bir yer kaplıyor. Yunanistan ile ilgili gelişmeleri dikkate aldığımızda ticaret hacmimiz 4 milyar seviyesini yeni yakaladı. Birkaç senedir bu seviyede cereyan ediyor ama maalesef biz eksideyiz. Aldığımız sattığımızdan fazla. Yunanistan olan alışverişimiz düşünüldüğünde hedef olarak bunun 8 ya da 10 milyar dolar seviyesine çıkmasını arzu ediyoruz. Trakya’da topraklar ekilip, biçiliyor ama Anadolu’da toprakların yüzde 80’i neredeyse artık ekilip, biçilmiyor. Boş duruyor. Anadolu’da çiftçi, ekmesem en azından zarar etmem diyor.
EDİRNE VE TRAKYA’NIN KENDİNE MAHSUS ÖZELLİKLERİ VAR
İç Anadolu, Adana, Konya meşhurdur ama Edirne’nin kendine mahsus özellikleri var, Trakya’mızın özellikleri var. Trakya hayvancılıkta önemli bir yeri işgal ediyordu. Tarımda çeltik, buğday, ayçiçeğinde önemli bir yere sahipti. Aynı zamanda çeltik üretimi, bu bölgede çok önemli bir üründür. Ancak Yunanistan ve Bulgaristan ile mukayese ettiğimiz zaman son zamanlarda tarım ürünlerinin oradan bize ithal edilmiş olması ben şahsen hazmedemiyorum. Biz niye ihraç konumunda bulunmalıyım ki, bizim neyimiz eksik.
İKTİDAR FARKINDA DEĞİL
Yanlış politikalar izliyorlar. Şu önemi bir kuraldır. Vazgeçilmez kuraldır. ‘Çiftçi para kazanırsa, çiftçiliğine devam eder’ Para kazanmayan çiftçi, zarar ettiği halde bu memlekete olsun. Ben bu tarıma, hayvancılığa ben devam edeyim demez, diyemez. Kendi karnını doyuramayan insan ülkeyi nasıl doyursun. Kendi karnını doyurmak demek bir işi yaparken, tarımda bu girdilerin toplamını ele aldığımız zaman, satış fiyatını mukayese ettiğimiz zaman mutlaka çiftçinin cebinde para kalması lazım. Bu kadar basit. Bunu bu kadar iktidar idrak edemese tarımı nasıl kalkındıracak. Çiftçi, besici dağın altında kalıyor. Çiftçinin ki belli, am madde olarak tohumu, gübresi, kullandığı mazot, kullandığı ilaç buralarda yok ama Doğuya gittiğiniz zaman elektrik ve 400 metre öteden su çıkarıyor. Taşıma masrafları ve diğerleri dikkate alındığı zaman satış fiyatı bunun altında kalmamalı” dedi.
ÇİFTÇİYE KAR PAYI BIRAKMALILAR
Trakya’da topraklar ekilip, biçiliyor ama Anadolu’da toprakların yüzde 80’i neredeyse artık ekilip, biçilmiyor. Boş duruyor. Anadolu’da çiftçi, ekmesem en azından zarar etmem diyor. Bunu bir iktidar, idrak etmez mi?Çiftçi, bir hasat mevsiminin arkasından cebinde para kalmasa geçimini sağlayacak, bir kar yapamasa çiftçiliğe devam edemez. Besici aynı şekilde. Siz hayvanı getireceksiniz, büyük bir kısmı ithal olacak. Arkasından, besleyeceksiniz. Eğer söylenen rakam şu; yem fiyatları ve et fiyatları 1.5 misli civarında artmasa çiftçi, orada kar edemiyor. Süt fiyatları bu rakamı tutturamıyor. Sütçülükten vazgeçiyorlar. Binlerce süt hayvanı kesime gönderildi. Bundan biz hayvan ithal etmeyeceğiz, süt ithal edeceğiz. Süt tozu ithal edeceğiz manasına gelir.
Besicilik yapan insanda, tarımla ilgilenen insanda mevsim sonunda mutlaka cebinde para görmeli, borçlarını ödedikten sonra para görmeli. Bütün çiftçi, besici borçlu. Borçlu ne demek? diyen Karamollaoğlu, Kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığı için borç alıyor, borcu ödemek için borç alıyor demek. İktidarın her şeyden önce bunu görmesi icap eder. Biz iktidara bakıyoruz ama tarımla böyle ilgilenilmez. Tarımla hiç ilgileri yok. Çiftçinin derdi ne anlamıyorlar. Eğer siz sormasınız çiftçi ve besinin derdine çözüm üretmesiniz.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Batı Trakya Türk’lerinin efsane lideri Dr. Sadık Ahmet’in 24’üncü ölüm yıldönümü nedeniyle Yunanistan’da yapılan törenlere gitmeden partisinin Edirne İl Başkanlığı basın açıklaması gerçekleştirdi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Edirne sınır şehri olduğu için turizmde önemli bir yer kaplıyor. Yunanistan ile ilgili gelişmeleri dikkate aldığımızda ticaret hacmimiz 4 milyar seviyesini yeni yakaladı. Birkaç senedir bu seviyede cereyan ediyor ama maalesef biz eksideyiz. Aldığımız sattığımızdan fazla. Yunanistan olan alışverişimiz düşünüldüğünde hedef olarak bunun 8 ya da 10 milyar dolar seviyesine çıkmasını arzu ediyoruz. Trakya’da topraklar ekilip, biçiliyor ama Anadolu’da toprakların yüzde 80’i neredeyse artık ekilip, biçilmiyor. Boş duruyor. Anadolu’da çiftçi, ekmesem en azından zarar etmem diyor.
EDİRNE VE TRAKYA’NIN KENDİNE MAHSUS ÖZELLİKLERİ VAR
İç Anadolu, Adana, Konya meşhurdur ama Edirne’nin kendine mahsus özellikleri var, Trakya’mızın özellikleri var. Trakya hayvancılıkta önemli bir yeri işgal ediyordu. Tarımda çeltik, buğday, ayçiçeğinde önemli bir yere sahipti. Aynı zamanda çeltik üretimi, bu bölgede çok önemli bir üründür. Ancak Yunanistan ve Bulgaristan ile mukayese ettiğimiz zaman son zamanlarda tarım ürünlerinin oradan bize ithal edilmiş olması ben şahsen hazmedemiyorum. Biz niye ihraç konumunda bulunmalıyım ki, bizim neyimiz eksik.
İKTİDAR FARKINDA DEĞİL
Yanlış politikalar izliyorlar. Şu önemi bir kuraldır. Vazgeçilmez kuraldır. ‘Çiftçi para kazanırsa, çiftçiliğine devam eder’ Para kazanmayan çiftçi, zarar ettiği halde bu memlekete olsun. Ben bu tarıma, hayvancılığa ben devam edeyim demez, diyemez. Kendi karnını doyuramayan insan ülkeyi nasıl doyursun. Kendi karnını doyurmak demek bir işi yaparken, tarımda bu girdilerin toplamını ele aldığımız zaman, satış fiyatını mukayese ettiğimiz zaman mutlaka çiftçinin cebinde para kalması lazım. Bu kadar basit. Bunu bu kadar iktidar idrak edemese tarımı nasıl kalkındıracak. Çiftçi, besici dağın altında kalıyor. Çiftçinin ki belli, am madde olarak tohumu, gübresi, kullandığı mazot, kullandığı ilaç buralarda yok ama Doğuya gittiğiniz zaman elektrik ve 400 metre öteden su çıkarıyor. Taşıma masrafları ve diğerleri dikkate alındığı zaman satış fiyatı bunun altında kalmamalı” dedi.
ÇİFTÇİYE KAR PAYI BIRAKMALILAR
Trakya’da topraklar ekilip, biçiliyor ama Anadolu’da toprakların yüzde 80’i neredeyse artık ekilip, biçilmiyor. Boş duruyor. Anadolu’da çiftçi, ekmesem en azından zarar etmem diyor. Bunu bir iktidar, idrak etmez mi?Çiftçi, bir hasat mevsiminin arkasından cebinde para kalmasa geçimini sağlayacak, bir kar yapamasa çiftçiliğe devam edemez. Besici aynı şekilde. Siz hayvanı getireceksiniz, büyük bir kısmı ithal olacak. Arkasından, besleyeceksiniz. Eğer söylenen rakam şu; yem fiyatları ve et fiyatları 1.5 misli civarında artmasa çiftçi, orada kar edemiyor. Süt fiyatları bu rakamı tutturamıyor. Sütçülükten vazgeçiyorlar. Binlerce süt hayvanı kesime gönderildi. Bundan biz hayvan ithal etmeyeceğiz, süt ithal edeceğiz. Süt tozu ithal edeceğiz manasına gelir.
Besicilik yapan insanda, tarımla ilgilenen insanda mevsim sonunda mutlaka cebinde para görmeli, borçlarını ödedikten sonra para görmeli. Bütün çiftçi, besici borçlu. Borçlu ne demek? diyen Karamollaoğlu, Kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığı için borç alıyor, borcu ödemek için borç alıyor demek. İktidarın her şeyden önce bunu görmesi icap eder. Biz iktidara bakıyoruz ama tarımla böyle ilgilenilmez. Tarımla hiç ilgileri yok. Çiftçinin derdi ne anlamıyorlar. Eğer siz sormasınız çiftçi ve besinin derdine çözüm üretmesiniz.