ŞENER URFA
Edirne’de kokoreç ustası eşine yardım ederken işi öğrenen Lale Cihangir, tezgaha geçerek "kadın eli değen" kokoreci müşterilerle buluşturuyor.
Balıkesir’in Susurluk ilçesinde uzun yıllardır kokoreç satan Şahin Cihangir, 4 ay önce ailesiyle birlikte Edirne’ye taşındı.
Susurlukta uzun yıllardır eşine yardım eden 2 çocuk annesi 46 yaşındaki Lale Cihangir, Edirne Yeni Sanayi Sitesinde eşiyle birlikte kokoreççi dükkanı açıp müşterilere hizmet vermeye başladı.
Genellikle erkekler tarafından yapılan bu meslekte, tezgahta kadın kokoreççiyi gören müşteriler şaşırsalar da kadın elinin değdiği kokoreci beğenerek tüketiyor.
Eşine yardım ederken bu işe başladığını anlatan Lale Cihangir, şunları dile getirdi: "Kokoreççilik gerçekten zor bir meslek. Yaklaşık 10 yıl eşimi izledim. Bu boşlukta artık usta olmaya başladım. Eşim de 'Oldun sen.' dedi. Yaptığımız iş zor ama keyifli. Müşterilerimiz kadın elinden kokoreç yemeye alıştı. Kadın gruplar var müşterilerimizin arasında. İletişim de farklı oluyor. Kadın eli lezzet bakımından farklı oluyor. Kadın eli değince ince işçilik çıkıyor ortaya. Kokoreç yememiş kadınlar geliyor. Düğünden sonra gelenler oluyor. Bu tür aile ortamlarını görünce mutlu oluyorum. Bu işte kadın çalışmıyor. Çok kadının cesaret edebileceği bir meslek değil. Burada aile ortamı oluşturduk.”
Edirne’de kokoreç ustası eşine yardım ederken işi öğrenen Lale Cihangir, tezgaha geçerek "kadın eli değen" kokoreci müşterilerle buluşturuyor.
Balıkesir’in Susurluk ilçesinde uzun yıllardır kokoreç satan Şahin Cihangir, 4 ay önce ailesiyle birlikte Edirne’ye taşındı.
Susurlukta uzun yıllardır eşine yardım eden 2 çocuk annesi 46 yaşındaki Lale Cihangir, Edirne Yeni Sanayi Sitesinde eşiyle birlikte kokoreççi dükkanı açıp müşterilere hizmet vermeye başladı.
Genellikle erkekler tarafından yapılan bu meslekte, tezgahta kadın kokoreççiyi gören müşteriler şaşırsalar da kadın elinin değdiği kokoreci beğenerek tüketiyor.
Eşine yardım ederken bu işe başladığını anlatan Lale Cihangir, şunları dile getirdi: "Kokoreççilik gerçekten zor bir meslek. Yaklaşık 10 yıl eşimi izledim. Bu boşlukta artık usta olmaya başladım. Eşim de 'Oldun sen.' dedi. Yaptığımız iş zor ama keyifli. Müşterilerimiz kadın elinden kokoreç yemeye alıştı. Kadın gruplar var müşterilerimizin arasında. İletişim de farklı oluyor. Kadın eli lezzet bakımından farklı oluyor. Kadın eli değince ince işçilik çıkıyor ortaya. Kokoreç yememiş kadınlar geliyor. Düğünden sonra gelenler oluyor. Bu tür aile ortamlarını görünce mutlu oluyorum. Bu işte kadın çalışmıyor. Çok kadının cesaret edebileceği bir meslek değil. Burada aile ortamı oluşturduk.”