ŞENER URFA
Anlaşma şartlarını yerine getirmeyen AB’ye tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kapıları açarız, gerisini onlar düşünsün” demişti. Bu ifadeler, birliğin doğu sınırı Yunanistan’da, büyük endişeye sebep oldu.
Türkiye ile 2016 yılında mülteci kabul anlaşması imzalayan Avrupa Birliği (AB), anlaşma şartlarını başından itibaren yerine getirmedi. AB’nin sorumsuz tavrı ve duyulan rahatsızlık, Türkiye tarafından sıklıkla dile getirildi. Konuyla ilgi en son açıklama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Yaptığı konuşmada AB’yi uyaran Erdoğan, “Son çare olarak kapıları açarız, gerisini onlar düşünsün” diye konuştu. Bu açıklama AB’nin doğu sınırı Yunanistan’da, büyük korku meydana getirdi. Yunan yayın organları, yaşanacak olası bir mülteci krizinden duyduğu korkuyu manşetlerine taşıdı.
Ülkedeki yayın organları, Cumhurbaşkanı’nın demeçlerine yer vererek, “Erdoğan yine tehdit etti” minvalinde başlıklar attı. Türkiye’yi geleneksel olarak, “sürekli tehdit eden, uslanmaz, korkusuz bir baş belası” imajıyla resmeden ana akım Yunan medyası, bu alışkanlığını sürdürdü.
Porto Thema gazetesi konuyla ilgili haberinde, “Yunanistan ve (Güney) Kıbrıs’ı sürekli tehdit eden Erdoğan, şimdi de tehditlerini Avrupa Birliği’ne yöneltti. Parayı vermezseniz kapıları açarım diyerek mülteci anlaşmasını ihlal edeceğinin sinyalini verdi.” ifadelerini kullanıldı.
TEK TARAFLI TASVİR
Haberlerde beklendiği üzere; Türkiye’nin mülteci sorununa şimdiye kadar harcadığı para, Brüksel’in anlaşma koşullarını yerine getirmeyerek ödemeleri aksatması gibi detaylara yer verilmedi. Tam tersine; her şey yolunda giderken daha çok para isteyen, açgözlü Türkiye tasviri yapıldı.
Ülkemizin kapıları açması durumunda bundan en olumsuz etkilenecek yer, kesinlikle Yunanistan olacak. AB’nin en doğu sınırı olmasının yanı sıra, kendi işlerinde imzalanan anlaşma gereği bir mülteci, ilk giriş yaptığı ülkeye sığınma başvurusunda bulunabiliyor. İşlemlerini o ülkede takip etmesi gerekiyor. Dolayısıyla Türkiye’den AB’ye gidecek her mültecinin işlemlerine Yunanistan’ın bakması gerekecek. Hâlihazırda bu sorunu yönetmekte zorlanan, tesis yetersizliği nedeniyle mültecilerin insanlık dışı koşullarda yaşamaya zorlandığı ülkede, Türkiye’den yeni bir dalganın gelmesi düşüncesi bile çok büyük korku sebebi.
Anlaşma şartlarını yerine getirmeyen AB’ye tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kapıları açarız, gerisini onlar düşünsün” demişti. Bu ifadeler, birliğin doğu sınırı Yunanistan’da, büyük endişeye sebep oldu.
Türkiye ile 2016 yılında mülteci kabul anlaşması imzalayan Avrupa Birliği (AB), anlaşma şartlarını başından itibaren yerine getirmedi. AB’nin sorumsuz tavrı ve duyulan rahatsızlık, Türkiye tarafından sıklıkla dile getirildi. Konuyla ilgi en son açıklama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi. Yaptığı konuşmada AB’yi uyaran Erdoğan, “Son çare olarak kapıları açarız, gerisini onlar düşünsün” diye konuştu. Bu açıklama AB’nin doğu sınırı Yunanistan’da, büyük korku meydana getirdi. Yunan yayın organları, yaşanacak olası bir mülteci krizinden duyduğu korkuyu manşetlerine taşıdı.
Ülkedeki yayın organları, Cumhurbaşkanı’nın demeçlerine yer vererek, “Erdoğan yine tehdit etti” minvalinde başlıklar attı. Türkiye’yi geleneksel olarak, “sürekli tehdit eden, uslanmaz, korkusuz bir baş belası” imajıyla resmeden ana akım Yunan medyası, bu alışkanlığını sürdürdü.
Porto Thema gazetesi konuyla ilgili haberinde, “Yunanistan ve (Güney) Kıbrıs’ı sürekli tehdit eden Erdoğan, şimdi de tehditlerini Avrupa Birliği’ne yöneltti. Parayı vermezseniz kapıları açarım diyerek mülteci anlaşmasını ihlal edeceğinin sinyalini verdi.” ifadelerini kullanıldı.
TEK TARAFLI TASVİR
Haberlerde beklendiği üzere; Türkiye’nin mülteci sorununa şimdiye kadar harcadığı para, Brüksel’in anlaşma koşullarını yerine getirmeyerek ödemeleri aksatması gibi detaylara yer verilmedi. Tam tersine; her şey yolunda giderken daha çok para isteyen, açgözlü Türkiye tasviri yapıldı.
Ülkemizin kapıları açması durumunda bundan en olumsuz etkilenecek yer, kesinlikle Yunanistan olacak. AB’nin en doğu sınırı olmasının yanı sıra, kendi işlerinde imzalanan anlaşma gereği bir mülteci, ilk giriş yaptığı ülkeye sığınma başvurusunda bulunabiliyor. İşlemlerini o ülkede takip etmesi gerekiyor. Dolayısıyla Türkiye’den AB’ye gidecek her mültecinin işlemlerine Yunanistan’ın bakması gerekecek. Hâlihazırda bu sorunu yönetmekte zorlanan, tesis yetersizliği nedeniyle mültecilerin insanlık dışı koşullarda yaşamaya zorlandığı ülkede, Türkiye’den yeni bir dalganın gelmesi düşüncesi bile çok büyük korku sebebi.