Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “ Kıpti vatandaşlarıma saygısızlık olmasın değil mi? Şecaat arz ederken sirkatin söylermiş. Siz anlıyorsunuz zaten” ifadelerini kullanması şaşkınlık ve büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Edirne Roman Eğitim Gönüllüler Derneği Başkanı Turan Şallı, kıpti’nin çingene anlamına geldiğini ve bu sözün toplumsal hafızada karşılığının “çingeneler hırsızlık yapar” anlamına geldiğini açıkladı.
Şallı açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “12 Haziran 2019 tarihinde AKP meclis gurubunda konuşma yapan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yargı stratejik eylem belgesi hakkındaki eleştirilere ilişkin görüşlerini söylerken, bir an duraksayarak “ Kıpti vatandaşlarıma saygısızlık olmasın değil mi? Şecaat arz ederken sirkatin söylermiş. Siz anlıyorsunuz zaten” ifadelerini kullanması bizlerde şaşkınlık ve büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır.
2010 yılında gerçekleşen Roman açılımının önemli konularından biri de ayrımcılık ve önyargıların kırılmasına yönelikti. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kullanmış olduğu söz hoş olmamakla beraber incitici ve kırıcı olmuştur. Roman açılımının önemli konularından olan ayrımcılık ve önyargılar ile ilgili çalışma mücadelemiz zedelenmiştir.
“Merdi kıptı şecaat ederken sirkatin söyler” sözünün toplumsal hafızadaki karşılığı çingeneler hırsızlık yapar anlamındadır. Kıpti, çingene-Roman demektir. Bu tür söylemlere karşı hassasiyetimizi her konuda ifade etmemize rağmen, bu sözü kullananlara rastlıyoruz. Özellikle devleti yönetenler konuşmalarında bu tür benzetmelerden uzak kalması gerekir.
Devlet adamlarının her bir konuşması belge niteliği taşıdığından herhangi bir siyasetçinin aynı benzetmeyi kullanmasına olan tepkimizde “bu sözü cumhurbaşkanı da kullandı” dediğinde biz “cumhurbaşkanı söyler, sen söyleyemez misin” mi diyeceğiz?
Roman açılımında Romanlardan özür dileyen Cumhurbaşkanımızın kullanmış olduğu söz bizleri incitmekle kalmamış, hayal kırıklığı yaratmıştır.
Çingene-Romanlar, olarak tarihin derinliklerinde kalan Koca Mehmet Ragıp Paşa’nın ön yargıları pekiştiren mısrası ile değil, Osmanlı şairlerinizden olan Bâkî’nin bir mısrasında yazdığı gibi;
Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş” anlayışı ve güzel söylemlerin varlığı ile anılmak olmalıdır.
Cumhurbaşkanımız yine bir konuşmasında biz Romanların unutulmaya yüz tutan kendi dilimiz olan romanes için “dilinizi öğrenin” demekle bizlere sahip çıkmıştır. Asıl mesele dilimizi kullanırken, kırıcı ve ayrıştırıcı olmamaktır.”
Şallı açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “12 Haziran 2019 tarihinde AKP meclis gurubunda konuşma yapan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yargı stratejik eylem belgesi hakkındaki eleştirilere ilişkin görüşlerini söylerken, bir an duraksayarak “ Kıpti vatandaşlarıma saygısızlık olmasın değil mi? Şecaat arz ederken sirkatin söylermiş. Siz anlıyorsunuz zaten” ifadelerini kullanması bizlerde şaşkınlık ve büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır.
2010 yılında gerçekleşen Roman açılımının önemli konularından biri de ayrımcılık ve önyargıların kırılmasına yönelikti. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kullanmış olduğu söz hoş olmamakla beraber incitici ve kırıcı olmuştur. Roman açılımının önemli konularından olan ayrımcılık ve önyargılar ile ilgili çalışma mücadelemiz zedelenmiştir.
“Merdi kıptı şecaat ederken sirkatin söyler” sözünün toplumsal hafızadaki karşılığı çingeneler hırsızlık yapar anlamındadır. Kıpti, çingene-Roman demektir. Bu tür söylemlere karşı hassasiyetimizi her konuda ifade etmemize rağmen, bu sözü kullananlara rastlıyoruz. Özellikle devleti yönetenler konuşmalarında bu tür benzetmelerden uzak kalması gerekir.
Devlet adamlarının her bir konuşması belge niteliği taşıdığından herhangi bir siyasetçinin aynı benzetmeyi kullanmasına olan tepkimizde “bu sözü cumhurbaşkanı da kullandı” dediğinde biz “cumhurbaşkanı söyler, sen söyleyemez misin” mi diyeceğiz?
Roman açılımında Romanlardan özür dileyen Cumhurbaşkanımızın kullanmış olduğu söz bizleri incitmekle kalmamış, hayal kırıklığı yaratmıştır.
Çingene-Romanlar, olarak tarihin derinliklerinde kalan Koca Mehmet Ragıp Paşa’nın ön yargıları pekiştiren mısrası ile değil, Osmanlı şairlerinizden olan Bâkî’nin bir mısrasında yazdığı gibi;
Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş” anlayışı ve güzel söylemlerin varlığı ile anılmak olmalıdır.
Cumhurbaşkanımız yine bir konuşmasında biz Romanların unutulmaya yüz tutan kendi dilimiz olan romanes için “dilinizi öğrenin” demekle bizlere sahip çıkmıştır. Asıl mesele dilimizi kullanırken, kırıcı ve ayrıştırıcı olmamaktır.”