6 Şubattan beri depremle yatıp depremle kakıyoruz. Hala içimiz ilk günkü gibi yitip giden canlar için acıyor.
Bu yaşanan büyük felaketti unutmamak unutturmamak için elimizden geleni yapıyoruz.
Biz tanımadığımız insanlar için içimiz kan ağlarken uykularımız kaçarken,yemekler boğazımıza dizilirken bir daha böyle felaketlerin yaşanmaması için artık elimiz taşın altına koymamız gerekiyor.
Deprem ülkesinde yaşıyoruz bunu unutmamamız gerek üç gün sonra. Şehrimizden fay hattı geçmiyor diye rahat rahat oturmamamız gerekiyor.
Biz halk olarak artık bilinçlenmeli ve yaşadığımız evlerimizin ne kadar yaşanabilir sağlam olduğunu uzmanlar tarafından tespit ettirmeliyiz diye düşünüyorum.
Edirne genelinde merkezde bile gezerken gözle baktığımızda bile bazı yapıların ne kadar eski mantolama yapılarak süslenip püslendiğini görüyoruz. Fakat o evlerin içi beni dışı seni yakar misali aslında vahim görünüyor.
İstanbul depremi ile ilgili uzmanlar artık her gün uyarıda bulunuyor duyuyoruz ama sadece dinliyoruz.
Bizim şehrimize bir şey olmaz demeyelim İstanbul dediğimiz yer çok uzak değil 1999 depreminde burada nasıl sallandığımız unutmayalım. Artık sadece oturup izleyip kaderde ne varsa yaşayacağız demeyelim. Allah hepimize akıl vermiş,bilim adamları da çalışmaları ile bize ışık tutuyor bizde artık elimizden geleni yapalım yoksa sonrası çok geç olacak.
Biz yapacaktık,keşke yapsaydık önlem alsaydık demeyelim. Deprem gerçeğini unutmayalım unutturmayalım elimizi hepimiz taşın altına koyup şehrimiz için planlar yapalım derim.