Seçimlere 25 günden daha az bir süre kaldı. Ama ülkemizin gündeminde hala kuru soğan ... İthal edildi, ülkenin bir çok yerinde hasadı başladı ama ateşi hala sönmedi.Yine pahalı yine pahalı..
Dikkat çekmek istiyorum..3 harfli bir zincir market bile "soğan ucuzladı" diye reklam veriyor, "29 .90 değil 17 .50 TL' ye". Bu günleri de gördük, ne diyelim..
Toplumda herkes şair, ve bestekar Aşık Mahzuni Şerif’i bilir öyle değil mi?
“Eserlerinden birisini söyleyin” desek, birçok insan:
“Milletin sırtından doyan doyana,
Bunu gören yürek nasıl dayana,
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana,
Bilmem söylesem mi söylemesem mi” diye başlar söylemeye.
Hakikaten yiğit muhtaç oldu kuru soğana…
Burada açıkçası, “Soğan nasıl yetişir, hangi yemeklerde kullanılır, faydaları nelerdir, zararları nelerdir, bünyesinde vitamin barındırır mı, iyi soğan nasıl anlaşılır, soğanın kötüsünü nasıl ayırt edebiliriz” gibi konulara değinmek isterdim. Fakat takdir edersiniz ki içerisinde bulunduğumuz durum buna pek de müsaade etmiyor. Yemek programı ya da yemek köşesi değil...
Pazarda bakıyoruz, yok anam yok, nereye baksam soğanın 30-35 TL bandında satışa sunulduğunu görüyorum. “Candaşlar, yandaşlar” nasıl görüyor, bilmiyorum. Bir kaç güne haberler de çıkar, işte bu kadar soğanı depolara koydular stok yaptılar, çürütüyor, fırsatçılar falan filan.
Bugünlerde soğan neden bu hale geldi? Geçtiğimiz yıllarda aynı olay patateste de oldu ...Yanlış tarım politikası, yanlış ekim sistemi, yok işte politik olarak bu da eleştiri olur mu diyecekler, EVET olur.
Soğan için “Yoksul kesim yiyeceği” derlerdi ama birçok ürün gibi soğan da lüks oldu. Soğanın artık lüks bir yiyecek olduğundan bahsedenlerin ‘vizyonsuzlukla’ suçlandığının farkındayım. Farkındayım farkında olmasına da ne yiyelim? Evde yapılan hangi yemeye ya da salataya konmaz demiyorum.Tuz ve un kadar gerekli ...Tamam pahalı diye yemeğe koymayalım o zaman..
Seçim öncesi “Ya Allah, Bismillah” diye yapılan açılışlar beni de memnun ediyor, etmiyor değil. Memleketin neresinde olursa olsun, ‘iyi ve olumlu’ bir şey olduğu zaman mal bulmuş mağribi gibi de sevinirim yani… Ama bu soğan fiyatı da, eh, yuh, pes…
“Komşumuz tok yatabildi mi?” diye düşünmek yok mu, suç mu? Değil, 2 ay önce köşe yazımızda yazmıştım et fiyatları yükselecek 300 TL'yi bulacak diye. O zaman kızdı Edirne’de iyi siyaset yapan bir abimiz, yok daha neler dedi...yanıldık mı hayır ..Kenar mahallede ki kasapta da yüksek, markette de yüksek ...Biz hep 100 liralık kıyma et alıyoruz ...
100 liralık benzin alıyoruz ..100 liralık pazar alışverişi yapıyoruz, uzadıkça uzar..
Ha bu kadar laf kalabalığını niye yaptım, onu da söyleyeyim. Lafı daha fazla uzatıp, daha da fazla vaktinizi almayayım. Hem uzun yazılardan okuyucuların pek hazzetmediğini düşünüyorum. Neyse…
Çıkıp sosyal medyada, divanda, dergahta, dost meclislerinde, “Kuru ekmek, soğan yeriz, falancayı yedirmeyiz” diyenler var ya, onlar için bu kadar kelimeyi yan yana getirdim.
Ekmek, “ekmek” demeye bin şahit ister, soğan da pahalı.Ramazan dolayısıyla çok fazla tüketilmedi ama 1 hafta sonra simit de birilerinin aklına düştükçe, “yüksek maliyetlerden dolayı” zamlanıyor.
Şimdilik liste, seçim muhabbeti dönüyor. Açlığı, tokluğu çoğu insan şu an pek de düşünmüyor.Vekil adayları harıl harıl çalışıyor..Gece ayrı bir şekilde gündüz ayrı bir şekilde..
Bu fiyatlar karşısında insanlar ne yesin ne içsin ? “14 mayıs seçimlerden" sonra her şey günlük gülistanlık olmayacak o belli ama .. Biz daha fazla ağzınızın tadını bozmayalım, malum bayram geliyor. Ramazan Bayramı Tatlı yiyelim diyeceğim ama ..
O da pahalı ...en iyisi bizler bir şeyler yemeyelim ...Huzur dolu nice bayramlar geçirmek dileğiyle...