Depremin üzerinden geçeli neredeyse 2 hafta geçti. Gerçekten çok bir acı yaşadık. Neredeyse depremin olduğu bölgeler yerle yeksan oldu. Diyarbakır, Adana gibi iller diğer illere göre daha iyi durumdalar. Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay illerinde çok kötü görüntüler izledik. Böyle bir felaketin yaşanacağını kimse beklemiyordu.Ancak gerçekler ortadadır.
Ortada büyük acılar ortaya çıktı. Hangi acıyı köşemize taşısak yetmez. Ulusal medyada görebildiğimiz bir çok acıyı izledik. Yatmadan önce her şeyin olduğunu, herkesin güldüğü bir hayatın içinde her şeyini kaybedenler depremzedelerin çaresizliklerini de izledik. Ancak sağ kurtulanlar kendini şanslı saysa bile bazıları için hayat artık sıfırdan başlıyor. En önemlisi de büyün ailesini, eşini, çocuğunu, akrabalarını kaybedenlerin hayatı tekrar tekrar sıfırdan başlaması gerekecek.
Ülkemizde antideprasan kullanımının bu dönemde en yüksek olduğu dönemlere gireceğiz. Bir çok vatandaş bırakın evi, arabayı, parayı da ailesinden canlar gitmiş. Bu canların yerini para ve diğer şeyler yerine nasıl konacak. Büyük bir yıkımın üzerinden toparlanabilmek bir depremzede için kolay olmayacak. Artık onlar için yeni yaşam ve yeni hayatların başlamasına sebep olacak. Ancak iş, ev ve daha sonra ailesinin acısını unutmak bir insan için zoru başarabilirse iki defa hayata sıfırdan başlamış olacak. Dünyada yaşanan en büyük felaketlerden birinden sağ çıksan bile yaşamak kolay olmayacak.
Bir çoğu Edirne gibi farklı şehirlere göç ettiler. Artık hayatlarına ve yeni düzene bulundukları bölgelerde devam edecekler. Dönüş onlar için bu saatten sonra zor görüyorum. Her ne kadar devletimiz tüm imkanlarını seferber etse bile büyük felaketi görenlerin hayata bağlanışı zor. Bide deprem bölgelerinde köylerin büyük bölümü taşınması gerekiyor. Fay hattının üzerinde yaşanması mümkün gözükmüyor.