Et fiyatlarındaki yükseliş devam ediyor. Bu artışın süreceğini daha önce yazılarımda belirtmiştim ve dün odalardan çıkan karar doğrultusunda Edirne'de Tava Ciğer ve köfte fiyatları 120 TL olarak belirlendi. Karkas et fiyatlarının daha da yükselmesi beklenirken, bu fiyatlama ile işlerde yükselme mi olur başka bir şey mi onu bekleyip göreceğiz.
Gerçekten çıkış noktası bulunmadığı için mi bu yükseliş yoksa diğer etkenler mi? Diğer etken dediğim komşu ülkelerden gelen misafirler, girdi maliyetleri, personel giderleri vs mi? Pandemi döneminde yaşadıklarımızı unutmamak gerekir. Esnaf ve son günlerde yaşanan durgunluktan dolayı bir hata yaparsak hangi sonucu alırız? denklemi bu kadar netken, ekonomi yönetiminin inatla yanlışta ısrar edip, telafisi zor bir faturayı, fatura ödemeye gücü kalmayanların önüne koyması gerekir. Esnafların ve ticaret ile uğraşan kişilerin daha önce aldığı kredileri ödeme noktasında yaşadıkları göz önünde.
Bu geçen süreçte insanların, firmaların ayakta kalabilmesi için sağlık gerekçesiyle kapanmalar uygulandı. İnsanlar kaderine terk edildi. Sembolik olmaktan öte bir anlam taşımayan haftalık çay parasına tekabül gelen 500 TL kira yardımları ise yaraya merhem olmadı. Destek olarak bu sefer kredi teklifleri devreye girdi ve zaten borçlu olan reel sektöre kadar her kesim daha büyük açmazların içine sokuldu. 25 bin 75 bin ve 300 bin TL’lik krediler.
Birçoğu ödenmediği gibi yeni bir kredi paketi önümüzdeki günlerde hazır hale getirilmesi bekleniyor. Herhangi bir yükümlülük ortadan kalkmadığı gibi, aksine ötelemeler faiz yüküyle birlikte daha da içinden çıkılmaz hale geldi. Bu ve buna benzer yanlışları dile getiriyorduk ama ekonomi yönetimi tam aksini iddia ederek, destek verildiği iddiasını sürdürdü.
Yani siz ne anlatırsanız anlatın; ortadaki yanlışı, sanayide iş veren Mustafa amca da biliyor Mehmet abi de..Yaşanan bu süreç elbette düzelecek ama düzelecek deyip yeni girdaplara girmeye çalışmak bile bile lades demektir. Ama iş burada bitmiyor; aynı zamanda taahhütte bulunanlara ödemeler yapılmaya devam edilecek. Oysa ekonomi kıt kaynakların etkin kullanılması değil miydi? Peki bu kuralı uygulamazsanız ne oluyor? Halk ve firmalar ödenemez bir borçlanmayla karşı karşıya kalıyor. Bunun ürünler üzerindeki maliyet etkisi arttığı için kısır döngü başlıyor. İcra dosyası 22 milyonu aşıyor. Geçtim mahalle bakkalını, pazartesi pazarında ki esnaftan bile veresiye talebi ortaya çıkıyor. Ödemeler zinciri kırılıyor. Arka arkaya yapılandırma devreye sokulsa da elinde cebinde parası olmayan esnaf ödeme yapamıyor ve faiz işlemeye devam ediyor.
Yazımı sonlandırırken edindiğim yeni bir bilgi komşular otobüs ile gelip burada konaklama yerine Lüleburgaz ve Kırklareli'nde bulunan otelleri tercih ediyorlarmış. Biraz araştırınca olayın doğru olduğunu gördüm. Siz de olayı araştırmak isterseniz Google dan Edirne Otelleri yazın ve iki üç oteli arayarak önce hafta içi kalacağız şeklinde bir fiyat alınız ..Bir de başka bir numaradan aynı otelleri arayıp hafta sonu perşembe-pazar kalacağınızı söyleyin ve aradaki farkı görün...Bununla ilgili ilerleyen günlerde tekrar yazacağım..
Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak atasözü ise elindekinin kıymetini bilmeyip daha fazlası için mücadele ederken elindekini de kaybetmek anlamına gelir...