Fikir olmadan, zikir olmaz.
Ülkemizde herkesin en iyi bildiği spor siyaset ve tarım vardı. Her konuda herkes bir şeyler bilir ve bunun doğruluğunu çevresindeki insanlara kabul ettirmeye çalışırdı.
Kahve köşelerinde oturan 4 kişiden 3 tanesi sporu çok iyi bilir, tartışır ve tuttuğu futbol takımının en iyisi olduğunu etrafındakilere kabul ettirmek için gerekirse sesini yükseltir, karşı taraf da sorun çıkmadan konunun kapanması için susar. Tarım ve diyanete de konu aynıdır. Baskın olan baskıcı politika izler ve kendisini haklı çıkarmaya devam eder.
Sosyal medyanın da hayatımıza büyük oranda etki etmesi, işin içinden çıkılamayacak durumlara kadar getirdi ortamı. Hatta biraz daha ileri götürerek, kahve kültüründe ki gibi herkesin her konuda uzman olduğu zamanlara kadar geldik.
Bugün bir sosyal medya hesabını incelediğimiz de bile, isimlerin ve kullanılan mahlasların “uzmanlık” ve “uzman” içerikli olduğunu görüyoruz. Halkı farklı şekilde “baskı” altına alarak “bu doğru” izlenimi oluşturuyorlar.
Tiktok gibi ülke ahlakımıza zarar veren uygulamalar üzerinden kazanç elde ederek olayları farklı boyutlara geçirmeye çalışıyorlar. Çalışmak üretmek yerine açtıkları hesaplar üzerinden kendince bir şeyler yaptıklarını zannedip izleyici yada takipçi artırarak para kazandıklarını söylüyorlar.
Herkesin bir şeyler satmaya çalıştığı ortamda, alıcıların da mantıklı düşünerek hareket etmesi gerektiği kanaatindeyim. Toplumda kolay yoldan para kazanmak gibi bir algı oluştu ve o yaparsa ben de yaparım izlenimi takip ediliyor. “Sosyal medya”da herkesin her konuda uzman veya bilirkişi olmadığı kabul edilmeli.
Çevremde yaptığım araştırmalar da, organik ve sosyal bağlantılı araştırmalara yansımış durumda. '' Nereden buluyorsunuz parayı çalışmadan? " diye sorduğum kişiler sosyal medyadan, özellikle Tiktok gibi mecralarda, 45 bin civarında takipçisinin olduğunu ve 20 dakikalık canlı yayın sonrası 250 -300 TL’ye varan para kazandığını belirttiyorlar.
Elbette sosyal medyada hakkıyla işini yapan uzmanlara ve bilir kişilere sözüm yok. Ama sonradan görme mantığı ile hareket eden her kesim, bu para kazandığını belirten işini hakkı ile yapan uzmanlara ve doğru temsilde bulunan kişilere mutlaka zarar verecektir.
Bu şekilde yapan ve her gün sayıları artan şahsiyetlere ne zaman dur denilecek bilmiyorum ama bu uygulamalara bit disiplin getirilmediği sürece zarar gören bir toplumu durduramayacağımızı düşünüyorum...
Hafta sonu, yağış ve serin havaya rağmen, 25 Kasım stadına dolduran tüm spor severlere ve Edirne Spor camiasına çok teşekkür ediyorum...