Yaklaşık bir yıldır süren pandemi döneminde yaşananlar vatandaşta ne psikoloji ne de ekonomi bıraktı. Artık bıçağın kemiğe dayandığı dereceye gelen her bir fert, Edirne’de mutant virüse rastlandığının açıklanmasıyla birlikte adeta pimi çekilmiş bombaya döndü. ‘Yerinde karar dönemiyle’ bugünden itibaren Edirne’de kısıtlamaların azaltılmasını da artırılmasını da Edirneliler belirleyecek. Peki, Edirne’de süreç nasıl işleyecek hadi gelin hep birlikte kısa bir analiz yapalım…
Yaklaşık bir yıldır bir yandan pandemiyle bir diğer yandan da ekonomiyle mücadele eden vatandaşlar su süreçte ciddi şekilde yıprandı. Psikolojisi alt üst olan halk, ne yapacağını şaşırır hale geldi. Aylardır işyeri kapalı olan esnafın gece uykuları kaçtı. Her gün muhtarlığa giderek yardım talebinde bulunan vatandaşlarımızın sayısı gittikçe arttı. Krediler, vergiler derken artık bıçak kemiğe dayandı ve çıkmaza girildi.
Aylar ilerledikçe korona virüsle mücadelenin yanına bir de geçim mücadelesi eklendi. Nihayet aylar sonra vaka sayımız kısıtlamaların da etkisiyle 7 bin bandına kadar düştü. Gün geçtikçe düşüşe geçen vakalar yüzümüzde hafif bir tebessüm oluşturmaya başlamıştı. Hatta 6 binli rakamları görünce güzel günlerin yakında olduğunu düşünüp hayaller kurmaya başlamıştık.
Ama son haftalarda vaka sayımızın 7 bin bandında kaldığını ve mutant virüsün etkisiyle vaka sayılarında ciddi düşüş yaşanmadığını görüyoruz. Edirne Tabipler Odası Başkanı Dr. Gürcan Altun’da, geçen hafta düzenlediği basın toplantısında Edirne’de mutant virüse rastlanıldığını açıklayarak, Şubat ayının vaka oranının, Ocak ayına oranla biraz daha fazla olduğunu ifade etmişti.
Mutant virüsün onlarca ilde tespit edildiğini ve bu sürecin biraz daha böyle gideceğini her akşam bilim kurulu üyelerimizden dinler olduk. Hatta bazı bilim kurulu üyelerinin 3. Dalga söylemlerinin olduğunu dahi izledik. Yazımın başında da belirttiğim gibi bir korona virüsle mücadelemiz bir de geçim şartlarıyla mücadelemiz var. Her iki mücadelenin kazananı olmamız için yeni kararların alınması gerekiyordu.
Hafta başında Sağlık Bakanlığı yüzbindelik vaka oranlarını gösteren 81 ili kapsayan harita yayınladı. Açıklanan haritada vaka oranına bakıldığında iller arasında ciddi farklar olduğunu gördük. Haritaya göre, virüsün daha az olduğu ve daha fazla olduğu yerlerde vatandaşların ve esnafın durumunu göz önünde bulundurarak ‘yerine karar dönemiyle’ illeri kapsayan kısıtlamaların olması gerekiyordu.
Sağlık Bakanlığının aldığı kararla birlikte illerdeki iki haftalık vaka oranları izlenecek tedbirlerde güncel vaka oranlarına göre değişiklikler yapılacak. Yüz binde 10’un altındaki iller (düşük riskli) mavi, yüz binde 11-35 arası (orta riskli) sarı, yüz binde 36-100 arası (yüksek riskli) turuncu ve yüz binde 100’ün üstündeki iller (çok yüksek riskli) kırmızı olarak gösterilecek.
Geçen hafta açıklanan verilere göre, ‘EDİRNE YÜKSEK RİSKLİ’ iller arasında yer aldı. Edirne’de her 100 bin kişiden 66’sında vaka tespit edildi. Bu da Edirne’de tedbirlerin bir süre daha devam edeceği anlamına geliyor.
Maddi imkansızlıklar nedeniyle aylardır çocuklarına bir hediye alamadığı için mahcubiyet hisseden anne ve babaların bu hüznüne son vermek, sağlık çalışanlarımızın emeklerinin boşa gitmesini önlemek, esnafımızın aylar sona işyerini açıp akşam eve yüzü gülerek gitmesine yardımcı olmak ve 65 yaş üstü vatandaşlarımızın özlem duydukları günlere dönebilmeleri için hatta en önemlisi kısıtlamalar devam ettiği sürece gelir kaybı yaşayacak olan esnafın, 17 Mart’ta sona erecek olan Nakdi Ücret Desteği ile İşten Çıkartma yasağının ardından bir anneyi bir babayı işten çıkartmasının önüne geçebilmek için..
Birimiz hepimiz diyerek korona virüs tedbirlerini sıkı sıkı uygulamamız gerekiyor. Bugün risk belirleme haritasının verilerinin analizine başlanacak ve 1 Mart itibariyle Edirne Valiliği İl Hıfzıssıhha Kurulu kısıtlamaların esnetilmesi ya da daha fazla sıklaştırılması yönünde karar alacak.
Bu kararın olumlu veya olumsuz yönde alınması dolaylı yoldan biz değerli Edirne halkının elinde. Kuralları uygularsak beraberinde getireceği vaka oranlarındaki düşüş hepimizin yüzünü güldürecek. Ama kuralları uygulamazsak beraberinde getireceğimiz kısıtlamalar bizleri çok daha zor günlere sürükleyecek.