OKUL YOLU KARANLIK, ÇOCUKLAR UYANAMIYOR
2016 yılında alınan kararla kış saati uygulaması sonlandırılmış o tarihten itibaren yaz saati uygulamasına geçilmişti. Güneşin 08.34’te doğduğu Edirne’de, öğrencilerin gözleri kapalı okula gittiğini görünce, öğrencilerin, velilerin ve öğretmenlerin sabah neler yaşadığına tanıklık etmek için dün bir haber çalışması yaptım.
İkili (sabahçı-öğlenci) eğitim sisteminin uygulandığı ve ders zilinin 07.45’te çaldığı Trakya Birlik ve Vali Fahri Yücel İlkokullarına gitmek için 07.00’da evden çıktığımda göz gözü görmüyor hava karanlık, sisli ve pusluydu.
Saat 07.20’de okula geldiğimde çocukların okula gelmeye başladığını gördüm. Etraf o kadar sessiz sakin ki, kilometrelerce uzaklıkta olmasına rağmen saat 07.23’te İstasyon Mahallesi’nde bulunan gardaki trenlerin seslerini rahatça duyabiliyorduk.
Dakikalar ilerledikçe okula gelen öğrencilerin sayısı da artıyordu. Saat 07.28’de sabah ezanı okundu. Ezan okunurken çocukların birçoğu ders başı yapmak için sınıflarına girmişlerdi. Ve 07.45’te ilk ders zili çalmıştı. Ama etraf yine karanlık göz gözü görmüyordu.
Çocuğunu uyandıramayanlar, geç kalanlar, okula yetişebilmek için bir telaş içinde koşuşturuyor, kimi çocuğunu kucağına almış okulun kapısında uyandırıyor kimi elinde ekmek çocuğunu beslemeye çalışıyordu.
Mikrofon uzattığım velilere bir dokunup bin ah işittim. O kadar öfkeli ve endişeliydiler ki, yaşanılan o an meslek hayatımda boyunca unutulmayacaklar arasında yer alacak, tıpkı bir annenin söylediği sözler gibi. 6 yaşındaki çocuğunu okula getirebilmek için 1 yaşındaki bebeğini de uyandırıp beraber okula geldiklerini söyleyen annenin o titreyen sesini hiç unutmayacağım.
Bir başka anne de her sabah korku dolu adımlarla okula geldiklerini söyleyince şaşırmıştım. Nedenini sorduğumda aracı olmadığı için saat 07’de evden çıktıklarını ve yürüyerek okula geldikleri için endişe duyduklarını anlattı. Havaların soğuk ve yağışlı olduğu günlerde taksiye bindiklerini, 70 lira ödeme yaptıklarını bütçelerinin buna yetmeyeceklerini söyledi.
Okulun önünde bir gözü kapalı bir gözü açık uykuya hasret çocuğunu beslemeye çalışan bir babanın yanına gittiğimde, her sabah neler yaşadıklarını sordum. Çocuğunu 07.45’te okula yetiştirebilmek için 06.30’da uyandıklarını söyledi. Çocuğuna ‘oğlum okul vakti dediğinde, hayır daha karanlık uyumak istiyorum’ cevabını duyduğunu söyledi.
Karanlık sabahlara uyanan çocuklarımızın karanlık, sisli puslu aymamış günlerde birbirlerine ‘günaydın’ demelerinin psikolojik etkilerini düşünmek gerekiyor. Sabah ezanı okunurken okula gelip sıralarda uyuyan, uyku haliyle evde kahvaltı yapamayıp ilk teneffüste kantinde simit, poğaça yiyen nesiller yetiştiriyoruz. Çocuklarımızın eğitim yuvalarına zorla değil, severek, isteyerek, güvenerek gitmeleri gerekiyor.
Edirne’de ikili (sabahçı-öğlenci) eğitim sisteminin uygulandığı okullarda yaşanan sorunlara çözüm bulmak için yeni arayışlara girilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.
Sağlıcakla kalın…