El sanatları, bir milletin yüzyıllar boyu süregelen yaşamı boyunca oluşan ve kuşaktan kuşağa aktarılan önemli kültür varlıklarıdır.
Edirne’nin kültürel ve el sanatları açısından önemli değerlerinden biri de süpürgeciliktir. Süpürgecilik bir dönem Edirne’nin önemli bir ekonomik kaynağı olarak kentin ticari yaşamında etkili olmuştur. Ancak teknolojik gelişimlerin getirdiği değişimler bu sektöründe gerilemesine neden olmuştur. Yine de el sanatlarına gönül vermiş ustalarımız bu mesleğin sürdürülmesi için çaba harcamaktadır. Hediyelik eşya olarak aynalı veya normal süpürge üretimi halen bazı esnaflarımız tarafından üretilmektedir. Kenti ziyarete gelen yerli ve yabancı turistlerinde ilgisini çeken süpürge, bu işe gönül vermiş ustalarında yüzünü güldürmektedir.
Sonuçta, Edirne’ye özgü bir sanat ürünü olarak “Süpürge” gelişen teknoloji karşısında temizlik aracı olarak önemini yitirmiş, geleneksel sanat ürünü olarak değerini korumaktadır.
Geçmişte “Süpürgeciler Hanı” olarak adlandırılan hanlarda, küçük dükkânlarında süpürge üreten esnafı bugün bu yerlerde görememekteyiz. Bu süpürge hanları da ne yazık ki, inşaat sektörünün gazabına uğrayarak çok katlı binalara dönüşmüştür. Sayıları parmakla gösterilecek kadar az olan bu esnafımız tüm olumsuzluklara rağmen geleneksel el sanatlarının gelişimi için çaba harcamaktadır.
Bugün Edirne’nin geleneksel el sanatları olarak anılan süpürge aslında Edirne çiftçisinin de önemli gelirleri arasındaydı. Nisan aylarında ekilen süpürgenin üretim süreci 7 ayı bulmaktadır. Süpürge kamışı biçilecek hale geldikten sonra biçilerek toplanmaktadır. Süpürge kamışının biçim ve kesim işleri Ağustos-Eylül ayları arasında yapılmaktadır.
Tarladan toplanan süpürge telleri açık arazilerde kurutulur. Temizleme makinalarında tanelerinden ayrılır. Daha sonra tekrar kurumaya bırakılır. Sonra’da süpürge yapımına uygun uzunlukta kesilir. Tohumları ve yaprakları ayıklanıp demetler haline getirilerek üretici tarafından Borsa’da satışa çıkarılır. Üreticinin belirlediği fiyatlar üzerinden açık arttırma ile süpürge yapımcıları tarafından satın alınan süpürge telleri, yumuşak olması ve kükürttün kolay ıslanması için su ile ıslatılır. Islatılan teller, küçük kapalı ve bir ocağı bulunan penceresiz bir odaya konarak kükürtle ağartılır. Ağartılan bu süpürge telleri, “ayıklayıcı” diye anılan kişi tarafından bıçakla ayıklanır. Kalın, dolgun ve etli olanlar tepelik, ince ve cılız olan tellerde işlik olarak ayrılır. Kısa, kırık, koyu renkte düzgün olmayan teller ayıklanarak küçük el süpürgeleri ve top süpürge yapımında kullanılır. Teller “sarıcı”lar (taslakçı) tarafından temizlenir. 4-9 ya da daha çoğu bir araya getirilip yavru demetler yapılır. Bunların ikisi birleştirilir, pamuk ipliğiyle bağlanarak, süpürge taslağı oluşturulur.
“Bağlayıcı”larca (tepeci) bu taslağın sapına 4-5 tel yerleştirilerek, tepelik yapılır. “Ayakcak” denilen ayak mengenesinden yararlanılarak sap, üç ya da daha çok yerinden galvaniz telle bağlanır. Sügürge taslağına “el manganası” (falaka) yardımıyla süpürge biçimi verilir. Tokmakla vurularak bu biçim pekiştirilir. Daha sonrada dikici’ye işlem yapmak üzere süpürge geçer. Dikici, üç ya da daha çok yerinden çuvaldızla süpürgeyi diker. Dikim sonucunda süpürge el süpürgesi olarak satışa sunulmaktadır.
Edirne’nin geleneksel el sanatlarından olan “Süpürge”, Edirne’nin evlenme geleneklerinde önemli yer tutmuştur. Eğer süpürgeyi kullanan kişi sapına kabara denilen iri başlı özel bir çivi çakılmış halde süpürgeyi kullanıyorsa kullanan bayanın kız olduğunu göstermektedir. Eğer süpürge evin kapısı dışında asılı ise bu evde evlenecek çağda kız bulunduğunu göstermektedir. Aynalı süpürge ise evlenecek olan kızların vazgeçilmez çeyizleri arasında yer almaktaydı. Çünkü aynalı süpürge’nin uğur, huzur ve bereketi getireceği inancı halk arasında yaygındı. Edirne Belediyesi tarafından Çilingirler Çarşısı girişine yapılan Süpürgeci Heykeli kentin sanatsal değerini simgelemektedir.
Sonuçta 21. Yüzyılın getirdiği teknolojik yenilikler, temizlik araç ve gereçlerinde değişimlere neden olmuştur. Süpürge telinden yapılan süpürge teknolojiye yenilmiştir. Artık geleneksel el sanatları ürünü olarak evlerimizde veya işyerlerimizde süs eşyası olarak kullanılmaktadır. Süpürge, hediyelik eşya olarak raflarda yerini almaktadır. Gerek Edirne Valiliği, gerekse Edirne Belediyesi, Edirne Borsası ve diğer Sivil Toplum Kuruluşları aracılığıyla kentimizin geleneksel el sanatlarından biri olan süpürgeciliğin kaybolmaması için bu işleri yürüten, yürütmek için çaba harcayan esnafa destek verilmesi gerekmektedir. Çünkü bu zanaat ile uğraşan zanaatkâr sayısı gittikçe azalmaktadır.
Süpürge sanatının yaşayan ustalarından Ayşekadınlı Haşim Özköse ustanın evladı olarak okuduğum harika yazınız için seni kutluyorum arkadaşım...Teknolojinin getirdiği yeniliklerle unutulmaya terkedilmiş süpürgecilik sanaatını gündeme getirdiğiniz için çok teşekkürler...