Çocuk oyun alanları, çocukların dış mekânda rahatlayıp, oyun ihtiyaçlarını karşıladıkları, fazla enerjilerini boşalttıkları, aynı zamanda sosyal ilişkilerini arttırdıkları, fizyolojik gelişimlerini sağladıkları, inceleme-muhakeme etme yeteneklerini geliştirdikleri, içinde çeşitli oyun elemanlarının bulunduğu ve oyun amacına yönelik olarak tasarlanmış açık alanlardır. Kentleşme süreciyle dört duvar arasında kalan çocukların doğayı tanıma ve keşfetmelerine imkân verecek oyun alanlarının varlığına günümüzde daha çok ihtiyaç duyulmaktadır. Bu mekânlardaki dağınık alanlar, kum, su, elle işlenebilen doğal materyaller, yapraklar ve kozalaklar çocuk oyunları için en temel malzemelerdir. Çocuk oyun alanlarında yapılacak yeşillendirmede bitkilerin fonksiyonel özellikleri göz önünde bulundurulmalı, çevre ve iklim koşulları dikkate alınmalıdır (Duman; Koçak, 2013; s.67).
Edirne, 25 Kasım 1922 tarihinde düşman işgalinden kurtarıldıktan sonra işgal ve savaşlar neticesinde harap olan kentin yeniden imarı için ilk çalışmalar 1930’lı yıllarda başlamıştır. Şehrin planlarını hazırlayacak olan mühendisler grubu, başlarında mühendis Tahsin Bey ve diğer mimar grupları Edirne Belediyesi’nde görüşmelerde bulunmuşlardır (Edirne Milli Gazete, 1934;s.1). Yapılan çalışmalar neticesinde 1930’lı yıllarda kentin Abacılar başındaki Darülfünun parkının şehir halkına küçük geldiği görülmüştür. Bu ihtiyacı gidermek amacıyla Edirne Belediye binasının karşısındaki alana Edirne şehrine büyük hizmetler veren eski belediye başkanı Dilaver Bey namına Dilaver Bey Park ve
Abidesi’nin yapılması düşünülmüştür. Abidenin dikilmek üzere inşaatına başlandığı, belediyenin park duvarı ve parmaklıklarının inşaatını munakasaya koyduğuna (Edirne Postası Gazetesi, 1932, s.;1) dair haber Edirne Postası Gazetesi’nin 18.08.1932 tarihli nüshasında yer almaktadır. Belediye önündeki boş arsa en basit bir şekilde çimenlik haline getirilmesi ve kısmen de bir çocuk bahçesi yapılması (Edirne Postası Gazetesi, 1931, s.;1) düşüncesi belediye başkanlığının çalışmalarıyla Ağustos 1934 tarihinde gerçekleşmiştir. Diğer taraftan döneminde Edirne’nin bir sayfiye ve eğlence semti olan Karaağaç da, halkın ve çocukların yararlanabileceği bir park, Mayıs 1936 tarihinde hizmete açılmıştır (Burç Gazetesi, 1936; s.;2). Bu bağlamda, Kaleiçi semtinde Maarif, Balıkpazarı ve Orhaniye Caddeleri arasında yer alan ve bugün hala kullanılmakta olan ve “Polis Parkı” olarak bilinen parkın girişindeki Atatürk büstünün açılışını da 04.07.1936 tarihinde dönemin İçişleri Bakanı Rahmetli Şükrü Kaya yapmıştır (Sayınbaş, 2017, s.87). Musevi cemaati de, kendileri için dini bir anlam taşıdığı Cumartesi günleri kahvaltı için yoğun geldikleri Tunca Köprüsü yanındaki Bülbül Parkı’nda, gramafona koydukları plâkların nağmeleri ile coşarlar, gün geçirirlerdi (Sayınbaş, 2017, s.143).
Parklar, çok kültürlü bir yaşamı paylaşan Edirne halkının buluşma ve eğlence yeriydi. Bu bağlamda kent halkını yeniden hayata döndürmek, kentte yaşayan çocukları geleceğin aydınları olarak yetiştirmek için eğitim, kültürel ve sanatsal anlamda yoğun bir çalışma içerisine girilmiştir. Dönemin Başvekili İsmet Paşa’nın himayelerinde Edirne Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından 29 Nisan 1929 yılında Edirne’de “Çocuk Balosu”nun düzenlenmesi önemlidir (Edirne Postası, 1929; s.1).
Dünya Çocuk Yılı nedeniyle 1977 yılında Çocuk Oyun Hakları Malta Deklarasyonunda, oyunun beslenme, sağlık, barınma ve eğitimin yanısıra her çocuğun gelişim potansiyeli için yaşamsal önemli olduğu vurgulanmıştır. Aslında çocuk oyun alanlarının Avrupa’daki gelişimi Amerika ile aynı zamanlara rastlamaktadır. Danimarka 19. yy.’da oyun alanlarının gelişiminde öncü ülke olarak kabul edilmektedir. Ayrıca, Danimarka projelerde çocuklara özel alan ayrılmasını mecbur tutan ilk ülkedir (Acar, 2003;ss.; 27-28).