14 Şubat Sevgililer Günü olmaktan çıkıp; SEVGİ GÜNÜ ya da İNSANLIK GÜNÜ olmalı.
İnsanlar, hayvanlar, doğa kısaca tüm evren gösterdi ki ihtiyaç olan tek şey SEVGİ.
Bakın toprak ana size fazlasıyla bonkör davranıyor, bir tohuma fazlasıyla ürün veriyor mu? Evet.
Doğa keza öyle; hava, su, dağlar, ovalar, güneş, ay gezegenler ..hiçbiri sebepsiz değil değil mi? Evet.
Yer kabuğunun üzerinde barınıp, yaşamımızı idame ettiriyor muyuz? Evet.
Hayvanların hiç biri amaçsız yaratılmamış. O tiksindiğiniz böcekler, sinekler dahi.
Evren sonsuz muazzam bir döngüde görevini yapıyor mu? Evet.
Peki neler oluyor, yolunda gitmeyen ne?
Kim bozuyor bu dengeyi?
Biz!
İnsanlar!
Sadece yüzde onunu kullandığımız o muhteşem aklımızla icatlar yaparken, dünyanın dışına çıkarken, hava da uçarken, su da giderken....nerede hata yapıyoruz, eksik olan ne?
Doğayı katleden biz muazzam insanoğlu değil mi?
Toprağı küstüren, atmosferi mahveden, hayvanları katleden, yetmeyip kendi türüne saldıran biz değl miyiz?
Mikron kadar virüsten dersimizi almadık mı?
Parası ile övünen parasını yiyebildi mi?
Evinden çıkıp gezebildi mi?
Üstünde tepindiğimiz yer kabuğu, nankörlüğümüzden yoruldu da tıktı bizi hapishane gibi, huzur bulamayıp sağa sola saldırdığımız evlerimize.
Rab:
" Zelzeleler, volkanlar yarattım, yerin altındaki mineraller size ulaşsın kulum " derken; çimentosundan, kumundan çalıp çırpan yine insan değil mi?
Yer yüzünde elini kolunu sallayıp aynı binaları inşa eden yine insan değil mi?
Bunlara" dur, yeter artık" demeyen yine insan değil mi?
Madalyonun diğer yüzüne gelelim.
Depremde yaralılara koşan yine insan değil mi?
Evini açan, ekmeğini paylaşan, kolunu kanadını geren yine insan değil mi?
Eksik olanı bulmuşuz , bilmişiz ya...
Bulamayana da bulduracak olan yine insan değil mi?
14 Şubat SEVGİ GÜNÜ ya da İNSANLIK GÜNÜ olsun.
Ben sevgiden yana hiç umudumu yitirmemiştim.
Bakın, binlerce çocuğu sahiplenmek isteyen melek kalpliler varmış.
Belki de hiç bir vakit, hiç bir yerde karşılaşmayacak olanlar aynı çatı altında birleşti.
Hiç tanımadığımız insanlara ekmekler yaptık, gönlümüzden geçeni , elimizden geldiğince yapmaya gayret ettik.
Lütfen ! Lütfen ( paranın, şanın, şöhretin, ..)her şeyin gelip geçici olduğunu artık anlayalım.
Din, dil, mezhep, siyaset...atın üzerinizden kutuplaştıran abanızı.
Elbet inançlarımıza , düşüncelerimize, sorgulama yetimize sahip çıkalım amma velakin kutuplaştırmadan.
İnsanı da, evreni de, hatta kendimizi dahi iyileştirecek tek ilacımız var. SEVGİ!
Haydi sarın sarmalayın tüm dünyayı.Kolunuz yetmedi mi dostlarım?
Önce sağınıza, solunuza açın kollarınızı, halka halka olunca ( şimdi ki gibi ) bir bakmışız çığ gibi büyümüş insanlık dünyayı sarmışız SEVGİ ile.
Hemi de bedavadan.
Sevgi ile kalalım.