Anneyi pediküre götürdüm, yazlık yerde kuaförler hem dolu hem pahalı, kuaförde boşluk olunca bende aradan çıkayım dedim, anam işi bitince sıkılıp:
" Düğüne mi gidecen acelen neydi, uyku saatim geldi" diye mızmızlandı.
Pazar kurulu olunca arabayı meydana bıraktık mecbur kurumayan tırnaklar için ayakta kıytırık pedikür terliğiyle düştük yola.
Kenardaki cafede annesi ile çay içen bir bey" Leyla hn festivalde kitabınızı almıştım eşimden bana sıra gelmedi " özümseyerek okunması gerekmiş" dedi.
Tabi çok mutlu oldum.
Annesi : Yavrum bu ülkede sanatçılara önem verilmiyor hep parasızlar, Allah yolunu açık etsin " dedi.
" Maalesef öyle teyzeciğim zaten kitapla zengin olucam diye bir hayalim yok ama okuma seviyemiz çok düşük maalesef , okundugunu duyunca onure oluyorum " diye klasik okur- yazar muhabbetine devam edeceğimizi sandım.
Teyzem :"Kabul edersen çok mutlu olurum kızım, maaşımı çektik sana papuç almak isterim?"dedi.Gülünce latife oldugunu anladım
"Dost başa düşman ayağa bakar misali oldu teyzem " dedim, gülüştük ülkemin acı hâline
Acil PTT ' den kitap göndermem gerekti ,anam hala kapriste, koşarak gittim ,
PTT de yaşlı bir amca, yanında daha genç bir teyze bana bakıp duruyor , ben ayakları unuttmuşum.
Teyze " kızım ,eşim dedi ki"Çok cici giyinmiş bir bayan ama papuç alacak parasımı yok acaba?"
Bende yok bey pedikür yaptırmış . Papuçlarını giymeyi unutmuşsun yavrum" dedi.
" Yok unutmadım " diyecek oldum , hep kitap gönderdiğim için memur abim tanıyor, çıktı ordan:
" Papuçsuz yazar" deyip kahkaha attı.
Mimlenince açıklamaya lüzum yok artık, hışımla anama ağzımı açıp , gözümü yummaya geldim ki , hatun uyumuş bile...
Anlıcanız mimlendik işte; bir süre gitmemem gerek Enez merkeze ....
Gülüşünü , kaprisini yidimin kadın..
Sevgilerimle...
Leyla Köroğlu.