Yerli filmleri izlerken babasıyla sohbet eden kızın siz diye hitap ettiği dikkatinizi çekmiştir. Filme farkındalık katmak için babanın kızına, kızın babasına siz diye hitap etmediği besbelli, peki neden siz’ce!
"siz" hitabı size ait bir alandır insanlarla mesafenizi korur. Bazen bir dostunuzla kardeş gibi olduktan sonra siz hitabının aranızda resmiyet getirdiğini hissedersiniz işte o zaman karşı taraftan müsaade alınarak sen hitabını kullanırsınız ya da kendiliğinden sen hitabını kullanmaya başlarsınız. Yani siz hitabı siz istemedikçe başkasının alanınıza girmesinde izin vermez, kontrol elinizdedir. Eskilerde sanırım bu yüzden siz hitabını tercih etmişler olsa gerek…
Bir işyerinde çalışanların biribirlerine siz diye hitap etmeleri ile sen diye hitap etmeleri açısından çok büyük farklılık var. İlişkilerin sürekliliği için gereken saygının devamı için siz hitabı önemli diye düşünüyorum. Siz diye hitap ettiğiniz kişi ile yaşadığınız tartışma saygı çerçevesinde geçecektir. Bir birini tanımayan iki tarafın iletişiminde , “siz” kelimesi, bir tarafın üstünlüğünü vurgulamak için kullanılmaz. “SİZ” sizi koruyan bir kalkandır. Bu hitap sosyal statü ayırıcısı değildir, insanın kişiliğini, dünya görüşünü ele veren bir ayırt edicidir.
Gittiğimiz kuaförde çalışana sen mi fön çekeceksin diye sorarken, markette sıra sende mi diye diğer müşterilere sorarken, doktorda sıra bekleyene senin neyin var derken, farkında olmadan tüm bu kişilerin alanlarını ihlal etmiş oluyoruz. Başlangıçta çok masum ve samimi gelebilir. Bu sohbetlerden rahatsız olanlarla diyaloğa girdiğimizde yapılan tartışma da senli benli olacaktır. Bu yüzden siz dilini kullanmak sanırım ilişkilerde mesafe ile birlikte saygınlığı da getirecektir. Siz hitabı karşımızda ki kişinin varlığını tanıyıp beraberinde saygı duyduğumuzu da gösterir.
Bireyleri genç yaşlı , işveren işçi ,suçlu masum, amir memur…. Gibi durum ve sosyal statü ayırımı yapmadan siz diye hitap etmek görgü kuralıdır. Bu konuda Ali Duran Topuz’un çok beğendiğim bir yazısında : “Siz”, dört şey söyler. Biri önemsiz, ikinci çoğul şahıs zamiri. İkincisi incelik belirtir, konuşanın inceliğini. Üçüncü, konuşan, tanımadığı, yakınlığı olmayan, özel ilişkisi bulunmayan birine seslenirken ona kendini rahat hissedeceği bir mesafe bırakır. Dördüncü saygıdır; konuşan, konuştuğu ve tanışmadığı kişiyi sadece insan olarak asgari bir saygıya layık görmektedir. İki, üç ve dört beraberdir: İncelik mesafeyi, mesafe saygıyı, saygı inceliği taşır. Tanımadığın, özel ilişkin olmayan, yakınlığın bulunmayan birine “sen” dediğin zaman, kendi inceliğinden vazgeçer, karşındakine de saygının aralarındaki ilişkide yeri bulunmadığını ilan etmiş olursun. Koşulları oluşmamış ve yani aslında izin verilmemiş “sen” hitabı, sadece karşındakine saygısızlığı içermez, onu içinde saygının olmadığı bir ilişkiye de çağırır.
Siz hitabını hayatımızda sıklıkla kullanmak dileğiyle…
Son derece doğru ve önemli bir tespit. Özellikle iş hayatına yeni başlayanlar, aile ortamının dışına yeni çıkan ve çevre edinen insanların çok önemsemesi ve dikkate alması gereken bir bilgi. Bu hitap şekli insanları ön göremedikleri kaba davranışlardan koruyabilecektir. Çok önemli bir konuyu işlediğin için teşekkürler.